DOLAR 32,3192 0.19%
EURO 34,7287 0.04%
ALTIN 2.401,220,05
BITCOIN 2011976-2,12%
Sakarya
22°

PARÇALI AZ BULUTLU

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Adnan Kulak

Adnan Kulak

11 Nisan 2024 Perşembe

Pragmatizm Sarmalı

Pragmatizm Sarmalı
1

BEĞENDİM

ABONE OL

Türkiye, 20 yılı aşan AK Parti iktidarı döneminde dünyada ve ülkede yaşanan bütün olumsuzluklara rağmen siyasi istikrarı korumasını bildi.

Siyasi istikrar, belli bir dönem ekonomik istikrarı da getirdi, 1 dolar 1,67 TL seviyelerinde gezdi.

Fakat Suriye savaşı, göçmen krizi, pandemi ve Ukrayna savaşı, dünya genelinde temel gıda ve ihtiyaç maddelerine erişimi zorlaştırırken bu durum fiyat istikrarsızlığına ve dolayısı ile enflasyona yol açtı.

Türkiye’de enflasyonun adeta patlama yapması, diğer ülkelerin çok fazla önüne geçmesinin temel sebebi siyasi iradenin işsizlik ve durgunlukla sonuçlanacak olan sıkı para politikası yerine üretim ve istihdamı önceleyen ancak enflasyona yol açan düşük faiz ve kredi musluklarını açma tercihi oldu.

Düşük faiz ısrarı hem enflasyonu hem de doları fırlatınca ekonomide uzun süredir şahit olmadığımız çılgın zamlar, kontrolsüz fiyat hareketleri ile stokçuluk faaliyetlerinin hortladığı kabus gibi bir türbülansın içine girdik. Bu süreç, 6 ayda bir yapılan yüzde 50’ye varan asgari ücret, memur ve emekli maaş zamlarını ve dolayısı ile ürün ve hizmet maliyetlerinin artışını, bunun da enflasyon artışına yol açtığı bir kısır döngüye, sarmala yol açtı.

Bu sarmalın daha da büyümesinde genel seçimler öncesi hükümetin kaybetme endişesi ile tercih ettiği EYT kanununun çıkarılması gibi ekonomik döngü açısından risk teşkil eden popülist/pragmatist yaklaşımların da etkisi büyük oldu.

Ancak hükümeti bu tercihe zorlayan memur, işçi, emekli ve EYT isteyen toplum katmanlarının bencil talepkarlığının etkisi/baskısını da gözardı edemeyiz.

Sonuç…

Seçimler bitti, ekonominin direksiyonu işin ehli olan, uluslararası piyasaların güven duyduğu bir ekibe emanet edildi. Enflasyonu körükleyen, ekonomide kontrolsüz fiyat hareketleri ve istikrarsızlığa yol açan para politikalarından vazgeçilerek reel politikalara geri dönüldü. Bu dönüş bir kalemde yüzde 100’lük şok faiz artışı olarak karşımıza çıktı.

Bugünden itibaren ülke ve toplum olarak yeni bir acı reçete ile yola devam edeceğiz. Çünkü bunu hepimiz istedik. İşçi, memur, emekli maaş zammı; EYT mağdurları erken emeklilik, işsizler devlette iş, yeni kadro vs vs… bitmeyen bir talep silsilesi…

Bütün bunları karşılamaya çalışan devlet aygıtının motoru bir noktada su kaynatır, kaçarı yok. Şimdi ısınan motoru soğutmak, aracı tekrar normale döndürüp yoluna koyup yeniden yol alma vakti.

Dua edelim de katma değeri yüksek teknolojik yerli ürün üretimimiz çok artsın, ihracat rakamını ikiye katlayalım, yeraltında yer üstünde ne kadar kıymet arzeden maden, petrol, gaz, hidrokarbon varsa bulup çıkaralım…

Yoksa en aşağıdan en yukarıya kadar toplumun bütün katmanlarını esir alan bu popülist, pragmatist ve faydacı kafa ile işimiz gerçekten zor.

Hem de zor…

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.