Marifet İltifata Tabidir !
PSB Anatolia Bahçe ve Süs Bitkileri Fuarı 2023 lansmanında gazetecilerle buluşan Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce, tarımsal faaliyetlerle ilgili sıra dışı hizmetlerinin yeterince karşılık görmemesinden, tanınmamasından dertlendi.
600 dönüme yaklaşan alandaki tarımsal faaliyet, tıbbi aromatik bitki, sebze, meyve; özellikle çilek üretim rakamlarından bahsedince oldukça şaşırdığımı belirtmeliyim. Başkanın da belirttiği gibi belediye olarak tarımsal üretim faaliyetinin Türkiye’de örneği yok…
Dünyada iklim krizine bağlı olarak hızla kuraklık, su ve gıda krizlerine doğru yol aldığımız gerçeğini görmemiz ve buna göre şimdiden hazırlanmamız gerekiyor.
Bundan sonraki süreçlerde gıda ve su yüzünden savaşlar çıkacağı öngörülüyor.
Hal böyle iken Sakarya gibi mümbit topraklarda yapılacak en büyük ve en önemli iş tarımsal alanları, su kaynaklarını ve doğayı korumak, üretim çeşidini ve kalitesini yükseltmek, başka şehir ya da ülkelere olan ihtiyacı ortadan kaldırabilmek olmalıdır.
Özellikle pandemi kısıtlamaları ile başlayan bazı gıda ürünlerine erişim sıkıntısı, market raflarının boşalması, gelen ürünlerin uçuk rakamlarla satışa sunulması ve hortlayan stokçuluk hepimizi bu konuda çoktan uyandırmış olması lazım.
Ama günlük yaşayan ve balık hafızalı bir toplum olduğumuz için neler çektiğimizi çok çabuk unutuyoruz. Haliyle de gelecekte bizi benzer ne tür sıkıntılar bekliyor diye düşünüp buna göre plan program yapmıyoruz.
Sakarya Büyükşehir Belediyesi’nin ziraat mühendisi başkanı Ekrem Yüce’nin, bu hayati konularda ön alarak yaptığı tarımsal üretime yönelik girişimlerinin ciddiye alınmaması, burun kıvrılması ve hatta eleştirilmesi ne kadar motivasyon bozucu bir durum. Başkanın “Bu konudaki çabamız, yaptıklarımız yeterince takdim edilmiyor, bilinmiyor, tanıtılmıyor” serzenişi de haklı.
Bana göre Başkan Yüce, Türkiye’de hepimizin geleceği adına önemli bir misyona öncülük ediyor. Ülke çapında hiçbir belediyenin ilgilenmediği alanda önemli adımlar atarak bal ve süt de dahil çeşitli sebze, meyve, tıbbi aromatik bitki üretiyor. Alıcı garantili, birçoğu yüzde 90 ihraç ürünler ortaya koyuyor.
Bugün marketlerde sebze meyve fiyatlarını görmüyor musunuz?
Çıkarılmayan Hal Yasası, plansız tarımsal üretim yüzünden üreticinin tarlada 5 liraya sattığı ürün, nihai tüketici olarak marketlerde bize minimum 50 TL ye satılıyor artık.
10 kata varan bir fiyat farkı ve kar marjı olabilir mi?
Maalesef tarım ülkesi Türkiye’de bugün bunu yaşıyoruz.
Sakarya’da belediyenin bal, süt, tıbbi aromatik bitki satış noktalarını görünce hem şaşırdım hem sevindim. Düşündüm ki, belediyenin satış noktasından ihtiyacım olan ürünleri kalite ve kazıklanma endişesi taşımadan güvenle alabilirim. Şimdi belediye ya da devlet, toplumun en temel ihtiyacı olan gıda maddeleri, sebze ve meyve fiyatlarını dengeleyecek, denetleyecek, sübvanse edebilecek bu tür sistemleri hayata geçirse fena mı olur?
Üstelik su ve gıda krizlerinin kapıda olduğu bir dönemde ne kadar kıymetli bir girişim…
Belki bugün neyi neden yaptığı tam anlaşılmıyor, farkına varılmıyor olabilir. Ancak yakın gelecekte bu çabası ile alınacak yol ve kazanılacak tecrübenin Sakaryalılar için çok kıymetli bir birikim ve güvence olacağını, Türkiye çapında belediyelere rol model olacağını düşünüyorum.
News